Karşıt Olma Karşı Gelme Bozukluğu

karşıt olma

Karşıt Olma Karşı Gelme Bozukluğu

Karşıt Olma Karşı Gelme Bozukluğu, çocuk ve ergenlerde sık sık öfkelenme, yetişkinlere karşı asi tutum, bilinçli olarak etrafındakileri rahatsız etme, kendi yanlış davranışlarından başkalarını suçlama, sinirlilik, asabiyet, kin tutma, alınganlık gösterme ile kendini gösteren bir davranış bozukluğudur. 1998’de Boyle ve Pickles’in yaptığı bir çalışma da karşı gelme ve zıtlaşma belirtilerinin ailenin düşük gelir düzeyi ve ailevi işlevsizlik ile bağlantılı olduğunu tespit etmiştir. Kızlar daha çok yalan söyleme ve işbirliğini red şeklinde kendini gösterirken erkekler daha çok agresif hal ve öfke patlamaları ile belli ederler.

DSM-5’e göre Karşıt Olma Karşı Gelme Bozukluğu belirtileri ise

A. Tanı Ölçütü: Aşağıdaki kategorilerin herhangi birinden olmak üzere,

  • en az dört belirtinin bulunması İle belirli,
  • en az altı ay süren,
  • öfkeli/kolay kızan bir duygu durum,
  • tartışmacı/karşı gelen davranış ya da kin besleme örüntüsü,
  • kardeşi olmayan en az bir kişi ile etkileşimi sırasında kendini göstermiştir.

Öfkeli/Kolay Kızan Duygudurum

  1. Sık sık tepesi atar.
  2. Sık sık alınganlık gösterir ya da kolaylıkla kızar.
  3. Sık sık öfkeli, kırgın, içerlemiş ve güceniktir.

Tartışmacı/Karşı Gelen Davranış

4. Buyurma, yaptırma ya da yasak etme gücü olan kişilerle sık sık tartışmaya girer; çocuklar ve gençler, büyükleriyle tartışmaya girerler.

5. Buyurma, yaptırma ya da yasak etme gücü olan kişilerin isteklerine ve kurallara sıklıkla uymaz ya da bunlara etkin bir biçimde karşı gelir ya da karşı koyar.

6. Sık sık, bile bile başkalarını kızdırır.

7. Kendi yanlışlarından ya da yanlış davranışlarından ötürü sıklıkla başkalarını suçlar.

Kin Besleme

8.Son altı ay içinde en az iki kez düşmanlık gütmüş ya da kin beslemiştir.

NOT:Olağan sınırlarında bir davranışla, belirti olarak kabul edilebilecek bir davranışı ayırt etmek için, bu davranışların sürekliliği ve sıklığı göz önünde bulundurulmalıdır.

Beş yaşının altındaki çocuklarda, bu davranış, başka türlü tanımlanmamışsa {A8 tanı Ölçütü), en az altı ay süreyle, çoğu gün ortaya çıkmış olmalıdır.

Beş yaşında ve daha büyük çocuklarda, bu davranış, başka türlü tanımlanmamışsa, en az altı ay süreyle, en az haftada bir kez ortaya çıkmış olmalıdır. Bu sıklık ölçütleri, belirtilerin tanımlanmasında, en düşük sıklık düzeyi için bir kılavuz oluyorsa da, davranışların sıklığının ve yoğunluğunun, kişinin gelişimsel düzeyi, cinsiyeti ve kültürü için olağan aralığın dışında olup olmadığı gibi diğer etkenler de göz önünde bulundurulmalıdır.

B Tanı Ölçütü: Bu davranış bozukluğu, kişide ya da yakın çevresindeki başkalarında (örn. ailesi, yaşıtları, iş arkadaşları) sıkıntı yaratır ya da toplumsal, okulla ilgili, işle ilgili işlevsellik alanları ya da önemli diğer işlevsellik alanları üzerinde olumsuz etki gösterir.

C Tanı Ölçütü: Bu davranışlar, yalnızca, psikozla giden bir bozukluk, madde kullanım bozukluğu, depresyon ya da iki uçlu bozukluğun gidişi sırasında ortaya çıkmamaktadır. Yıkıcı duygudurumu düzenleyememe bozukluğu için tanı ölçütlerini de karşılamamaktadır.

Tedavi Süreci

Karşıt olma karşı gelme bozukluğu tedavisinde hedeflerden bazıları;

  • yaptırım gücü olanlara duyduğu öfke nöbetlerinin yerine kontrollü ve saygılı bir tepki vermesini sağlamak
  • kinci ve karşı gelen davranışlarının yerine işbirlikçi olanlara dönüştürmek
  • bu davranışlarının altında yatan mekanizmayı çözümleme, aile içerisindeki iletişimi güçlendirmektir.

Karşıt olma karşı gelme bozukluğunun tedavisinde hayal kırıklıklarıyla baş edebilmek adına nefes tekniklerini, kendini ifade etmesini ve savunma becerilerini öğretmek fayda sağlamaktadır. Hayatın içerisinde yaşadığı problemlerle baş edebilmek adına çatışma ve problem yönetme becerilerini de geliştirmek önemlidir.

Karşıt olma karşı gelme bozukluğunun tedavisinde ebeveyn eğitimleri bir diğer önemli faktördür. Öyle ki ebeveynlere uygulanan eğitimler, çocuklara uygulanan eğitimlerden daha fazla verimlilik sağlamakta olduğunu ancak en iyi etki için ikisinin birlikte olmasının önemli olduğu bildirilmektedir. Anne/baba ve çocuk arasındaki davranışsal etkileşimlerin çocuğu nasıl cesaretlendirdiğini ya da vazgeçirdiğini öğreniyor olmaları süreçte doğru davranışların pekişmesine katkı sağlayacaktır. Ebeveynlerden çocuğun hem okul hem de evde kuralara riayetini arttırabilmek adına ödül sistemi devreye sokmalarını öğretmekte yine bir diğer önemli müdahaledir.

Tedavi edilmediği takdirde kademeli bir şekilde kötüleşmekle kalmayıp antisosyal kişilik bozukluğu geliştirmelerine kadar varabilir. İlişkilerinde, işyerinde ve evliliklerinde problem yaşamalarına neden olabilir. O yüzden yaşıtlarıyla kıyasladığınızda bir farklılık görüyorsanız uzman desteği almayı ihmal etmeyin.

Uzman Klinik Psikolog Büşra Börekçi

Bir Sonraki Makale için Tıklayınız